Türk F-16 savaş uçaklarının tamamını Viper seviyesine yükseltecek Özgür Projesi’nde kritik bilgileri Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir verdi. Demir aynı zamanda Azerbaycan ordusunun kullandığı Rus yapımı Su-25 uçaklarının modernizasyonundan da bahsetti.
Türk Hava Kuvvetleri envanterindeki F-16’ları yerli ve milli imkanlarla ‘Viper’ seviyesine yükseltecek Özgür Projesi’nde ilk ürünler bu yıl devreye giriyor. Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir hem Özgür Projesi hem de Azerbaycan ordusunun kullandığı Rus yapımı Su-25 savaş uçaklarına ilişkin çarpıcı mesajlar verdi.
SETA tarafından düzenlenen ‘Türk Savunma Sanayiinin Yüzyılı’ başlıklı sempozyumda katılımcıların sorularını cevaplayan İsmail Demir, F-16 uçaklarının yerli aviyoniklerle modernize edilmesine yönelik yürütülen Özgür Projesi’nin 2023 sonunda sahada görülüp görülemeyeceğine yönelik soru üzerine şunları söyledi:
“Görebiliriz. Çünkü Blok-30’lar bütün unsurlarıyla tamamlandı. Seri uygulama safhası 2023’te görüleceği gibi, Blok-40 ve 50’lerle ilgili gelişme sürecimizde kararlarımızı aldık, sözleşmelerimizi yaptık ve onların da süreci hayata geçmiş olacak. O açıdan bizim özgürleştirme projelerimiz inşallah F-16 konusunda Türkiye’yi bağımsız ve yetkin bir ülke haline getirecek.”
Türkiye’de çip üretilecek mi?
Yerli çip üretim çalışmalarına ilişkin soruya karşılık Demir, bu amaçla kurdukları TÜYAR isimli şirketin başlangıcının TÜBİTAK bünyesindeki Yarı İletken Teknolojileri Araştırma Laboratuvarına uzandığını söyledi.
Çip üretiminin büyük yatırımlar gerektirdiğini vurgulayan Demir, şunları kaydetti:
“Bu alan Türkiye için bir boşluk niteliği taşıyor şu anda ve gereken yatırım miktarı da oldukça kapsamlı. Baştan yatırım miktarını daha makul tutacak, bu teknoloji yolculuğumuzu daha pratik, hızlı yapacak bir yöntemin oluşturulması ile ilgili TÜYAR çalışmalara başladı.
Kapsamlı olarak düşündüğümüzde savunma sektörü sadece çip ihtiyacının çok cüzi bir miktarını içeriyor olacak. Aslında ülkemizde de çok geniş ölçüde bir çip ihtiyacı var. Bu açıdan bunun bir milli politika olarak ele alınıp, çip meselesinin gerek bazı ortaklıklar gerek bazı işbirlikleri gibi stratejilerini de gündeme alınarak planlanması gerekiyor.
Kendi içimizde, TÜYAR bünyesinde yaptığımız fizibilite çalışmaları var. Onların bazı şirketlerle, ülkelerle yaptıkları işbirliği görüşmeleri, belli yol haritaları var. Burada belirli mesafeler aldık ama bu çalışma devam ediyor. Mesele sadece TÜYAR’ın üstünde kaldığında o büyük yatırımların hayata geçmesi şu anda çok mümkün değil ama eğer strateji olduğunda ki TÜYAR bunu çalışıyor olacak, ülkemizin genel ihtiyaçları da gündeme geldikçe bu konuda devletimiz gerekli adımları atıp, yatırımları yapacak ve gerekirse muhtemel katılımcılarla bir işbirliği modeline gidecektir diye düşünüyorum.”
Yerli ürünler maliyetleri azalttı
İsmail Demir, milli muharip uçak KAAN’ın TCG ANADOLU gemisine iniş yapacak şekilde tasarlanmadığını, böyle bir ihtimal olmadığını, HÜRJET için ise bu yönde çalışmalar planlandığını dile getirdi.
Bayraktar TB3, Bayraktar KIZILELMA, HÜRJET, belki ANKA-3’ün TCG ANADOLU gemisine iniş-kalış yapması ile ‘oyun değiştirici’ kabiliyete ulaşılacağını vurgulayan Demir, bu sayede klasik uçak gemilerinin sahip olduğunu özelliklerin çoğunun da yakalanacağı anlattı.
“Türkiye’nin gayrisafi yurt içi hasılasında savunma sanayisine ayrılan payın azaldığına” yönelik değerlendirme üzerine Demir, şu ifadeleri kullandı:
“Bu azalmanın bir sebebi şu, yerli platformlar, yerli ürünler devreye girdikçe bizim dışarıdan temin ettiğimiz ürünlerden çok daha makul maliyetler oluşmaya başladı. Onların bakım, onarım ve idamesiyle ilgili oluşan masrafları da oldukça düşmeye başladı. İddialarımız büyük. İddialı projelerimizin hayata geçmesi belirli bir finansal güç istiyor olacak. Proje sayılarımız giderek artıyor.
Genelde Savunma Sanayii Destekleme Fonu kaynaklı projeler giderek artıyor. Sektörde oluşan hacmin büyüklüğünü gördüğümüzde daha fazla kaynak ihtiyacı olduğunu söylüyoruz. Bu kaynak ihtiyacı bazen bir finansal kriz ve yetersizlik mi diye adlandırılıyor ama aslında tam tersi, artan projelerin fazlalığı ve projelerin dışarıdan alıma nazaran oluşturduğu makul maliyetler. İleride bir geliştirmeye belki belirli kaynakları ayırmış olacağız ama onların geri dönüşü yani ürünlerin maliyetlerindeki azalma bunu hayli hayli kompanse edecek.”
Azerbaycan SU-25’lerinin modernizasyonu
İsmail Demir, KAAN gibi projelerin kabiliyetleri görüldükçe bazı ülkelerin ortak, bazı ülkelerin müşteri olabileceğini, bunlara kapılarının açık olduğunu söyledi.
Anadolu Kartalı Tatbikatı’nda Azerbaycan’a ait Su-25 uçağının yer aldığına işaret edilerek, Türkiye’nin bu tarz uçakların kapsamlı modernizasyonuna ilişkin bir çalışması bulunup bulunmadığına yönelik soru üzerine Demir, “Var. Azerbaycan’da özellikle bu uçakların modernizasyonu kadar üzerine belli silah sistemlerinin entegre edilmesi, akıllı sistemlerin uygulanmasıyla ilgili projelerimiz var. Bunlar hayata geçiriliyor” diye konuştu.